6 Temmuz 2009 Pazartesi

Kemençe Mizah Sayfası 4 yaşında!

.
157. sayısıyla Kemençe Mizah Sayfası 4. yılına girdi.
Türk mizahına hizmet için yola çıktık ve bu günlere geldik.
Birçok olayı mizahi dille ele alarak ve de karikatürize ederek gündeme getirmeye çalıştık.
İzleyenleri bir nebze olsun eğlendirip düşünmeye sevk edebildiysek ne mutlu bize.
***
Mizah sayfamız sayesinde, mizahın ne kadar ciddi bir iş olduğunu ve ciddiyetsiz olanlarla dalaşma yerine çalıyı dönmenin daha isabetli karar olacağını öğrendik.
Mizahta bile kaçak güreşmeyi ve korkaklığı yeğleyenleri muhatap almamayı öğrendik.
Bu yel değirmenleri, kafalarında oluşturdukları Donkişot’lar dan korunmak için mizah adına bir şeyler yapıyormuş gibi gözüküp farkında olmadan etraflarına kaleler kurduklarını gördük ve izledik.
Mizahla öğrenmek gerçekten çok güzel bir şey…
Kaleler içinde kale kurup kendi kendilerine gol atmanın gururunu ve zevkini yaşayanların
“dününün” olmadığını öğrendik ayrıca.
Mizah adınaymış gibi gösterilen “sahte dostluklar” karşısında yüzümüzü yırtmayı bizde öğrendik.
“Dost görünen sahte yüzler” de suçlandığımız benzetmelerde ki “Sezar ve Bürütüs” lerin
gerçekte kendilerinin olduğunu öğrendik.
“Böyleleri tarih boyu olmuştur ve hep olacaktır” deyip onlarla aynı toplum içinde yaşamaktan utanmamayı ve ıstırap duymamayı öğrendik.
Hani “Tencere yuvarlanır, kapak hoop kucağına oturur” ya, hah işte şimdilerde mizah adına yapılmaya çalışılanlar tam bu cinsten.
“Ben yaparsam doğru, sen yaparsan yanlış” zihniyetiyle dün bize reva görülen sözleri aynen iade ediyoruz.
“Allahın hikmeti” işte “büyük lokma yiyeceksin, büyük konuşmayacaksın” nizam-u âlemde. Yoksa tükürdüğünü yalamak zorunda kalabilirsin işte böyle.
Ya dostlar, delikanlılığı ve dik durmayı böylelerinden öğrenmiş olsaydık, vay olmuştu halimize.
Dünü olmayan bu ucube ve aymazların beyaza ak demelerini beklemiyoruz.
Karalarını beyaz diye yutturmaya çalışsalar da bizim için gördüklerimiz yeterlidir.
Ayrıca Bizans oyunlarıyla mizah gemilerini yürütmeye çalışan bu zevata “başkalarının karikatürleriyle öğünmeyi bırakında, karikatürlerinizi görelim, karikatürlerinizi!”desek fazla şey mi istemiş oluruz?
Karikatür vermeyen karikatür ağaçları, yolunuz açık olsun.
Siz kendi yolunuza, ben kendi yoluma…
***
Bu üç yıllık sure içinde mizahın vazgeçilmezlerinden olan karikatürü günlük olarak izleyicilerimize buluşturmaya çalıştık.
Karikatür sanatının gereği hiciv ve ti’ye almak olduğundan birçok kere tenkit edildik.
Ama bu sanatın özelliklerini bilenler tarafından takdir edildiğimizi de belirtelim.
Tenkit edende, takdir edende sağ olsun.
Karikatür sanatçısı olarak “tenkit” edilen karikatürlerimden daha çok haz duyduğumu da söylemeliyim.
Kemençe mizah sayfasıyla nice yıllara…
Gülücükler yüzünüzden hiç eksik olmasın.
.
Nizamettin Mollasalihoğlu