3 Temmuz 2008 Perşembe

Nizamettin Mollasalihoğlu-Yazı

.

Tek benzer yanımız soyadlarımızda ki "Molla" ifadesidir.

Sanat ve özellikle karikatür sanatı eleştiriyle gelişir, büyür ve olgunlaşır.
Olgunlaşan meyve gibi haz verir, tat verir.
Yeter ki eleştiri sanat adına samimi duygular taşısın...
Samimi eleştiriye tahammülü olmayanların tat verici sanat eseri üretmeleri de mümkün değildir.
Eski Trabzon Gazeteciler Cemiyeti başkanı Ahmet Şefik Mollamehmetoğlu gazetesinde, karikatürlerime ve özellikle bir karikatürüme eleştiri getirdi…
Sayın başkan, eleştirinize teşekkür ediyorum…
Söylediğiniz gibi; karikatüre bal gibide eleştiri yapılır.
Eleştirilerinize gelince,
Evet, bu sıralar karikatürlerimiz dediğiniz çerçevede gerçekleşiyor…
Ama son ayların ağırlıklı konuları bunlar değil mi zaten?
Ne yapalım yani,
1-Sosyal Enternasyonal toplantıya gitmeyip, dut yemeye giden Baykal’ı çizmeyelim mi?
2-Erbakan yiyince hapis yatsın, Baykal ve yandaşları yiyince mizah konusu yapmayalım mı?
3-Derin devlet mizah konusu yapılırken, Ergenekon’u çizmeyelim mi?
4-Önder Sav’ın yeşiline, kırmızısına dokunmayalım mı?
5-Türban konusunda baskıcı ve faşizan zihniyeti karikatürize etmeyelim mi?
Sayın başkan,
Ne güzel dile getirdiniz, Trabzon’da bayağı çizer var…
Başkanlığınız döneminde,iki yıl üst üste (karikatür çizmeden) başarı ödülü verdiğiniz arkadaşlarınız da var onların içerisinde...
Onlara söyleyin de size dediğiniz türden karikatürler çizsinler.
Ve sizde onları gazetenizde göğsünüzü gere gere yayınlayın.
Bizde bu arkadaşlarınızı karikatür çizebiliyorlar diye alkışlayalım.
Böylece bana vermeye çalıştığınız akılda boşa gitmemiş olur.
Umarım, amacınızın karikatür sanatına katkı değil de siyasi olduğunu ifade edebilmişimdir.
.
Nizamettin Mollasalihoğlu